Felaketlerin ve yüzde seksen bütün hastalıkların nedeni Tanrı’dan uzaklaşmaktan, çıkartılmamış günahlardan ileri gelmektedir. Malesef çoğu kişiler, Tanrının içimizde yaşadığının farkında değiller. Tanrının bizleri koruduğunu, yardım ettiğini çoğu kişiler farketmeselerde, Bizler bunu biliyoruz, Araba yolculuğunda,varıcağımız yere kazasız, belasız varıyoruz, hele, hele tehlikesi olan işyerlerinde senelerce iyi kalpli, bizleri seven Tanrımız, çocuklarını koruyor. Tanrı hep bizlerle beraber ! Bizler için endişe ediyor, Tanrı bizim tüm düşüncelerimizi, sıkıntılarımızı, problemlerimizi ve arzularımızı biliyor.Fakat bizler büyük günahlar işlediğimizde Tanrı geriye çekiliyor, o zaman içimizde kötü ruhlar yer almaya başlıyor. Kötü Ruhlar içimizdeki düzeni bozmaya başlıyorlar ve içimizde huzursuzluk, endişe, nefret, kıskançlık ve kavgacılık yer alıyor ve sonunda hastalıklar ortaya çıkıyor, sebeblerini bilemediğimiz, tedavisi çok güç veya imkansız olan bu hastalıklar İblis’in tuzaklarından başka bir şey değildir,iblis bizleri Tanrı’dan uzaklaştırıp Cehenneme götürmek amacındadır. Ama Tanrı’ya şükürler olsunki, Katolik Kiliselerinde Kutsal Günah çıkartma sırrı olduğundan dolayı Ruhumuzu temizleyebilme imkanımız var, Ruhumuz kar gibi beyaz oluyor, bu temizlemeden sonra Tanrı içimize tekrar gelip yerini alıyor. Birde, hergün sadık bir şekilde duamızı edersek, özelliklede Tespih Dua’sını edersek, iblis’ın bizleri kandırmak için, hiç gücü ve imkanı olmadığından bizleri terk edecek ve başka kurban aramaya çıkacaktır. Çünkü,Tespih Duası eden kişilerin kendini iyi hissetmemesi imkansızdır. Fakat son zamanlarda çoğu insanlar dua etmemeye, Pazar günleri Kiliseye gitmemeye ve günah çıkartma görevlerini yerine getirmemeye başladılar. Bu yüzden iblis kuvvetleniyor ve alçak planları ile başarı sağlıyor ve birçok Hristiyan Kardeşlerimizi kötü işlerinde kullanıyor.Tüm İnsanlık hikayesine göz atacak olursak, günahın ve tüm kötülüğün iblis tarafından geldiğini, tekrar hatırlıyacağızdır.
Aziz’lerden bir tanesi demişti ki ‘Bütün insanlar günah çıkartsalardı, dünyada asla savaş olmazdı’ Bu Aziz’e inanabiliriz, doğruyu söylüyor.İblis’in kin’i ve nefreti, sadece biz insanlara değil, Tanrı’nın yarattığı her varlığı yok etmektir, çünkü kendi sonunun yaklaştığının farkındadır. Çünkü kendi sonunun sonsuza dek Cehennem olacağını biliyor.
Tanrı’yı hayatımıza sokmadığımız sürece, hastalığımıza hiç bir şifa bulamayız, çünkü tek şifa Tanrı’dan geliyor. Bizleri ancak İsa Mesih iyileştirebilir, başka hiç kimse sağlığımızı geri veremez. İnsanlar Tanrı’dan uzaklaştılar, günahları çoğaldı, günah çıkartmaya gitmedikleri için, Kiliseye gitmedikleri için, İncil’de yazılı olduğu gibi Dünya felaketleri çoğalmıştır.
Tanrı’yı Hayatımıza girmesine izin vermezsek, sanki O yokmuş gibi yaşamaya devam edersek, ne kendi hayatımızdaki, nede Dünya’daki felaketlerin sonu gelmeyecektir. Rab,hiç kimsenin hayatına zor ile girmez, kapıyı çalar, sabırla bekler, O’nu tercih edelim ve kötüyü red edelim diye bekler. Gelin O’nu daha fazla bekletmeyelim. Gelsin, Şifalar getirsin, bereket getirsin, takdis etsin, Bizi ve tüm Aile’mizi. Kutsal Ruh’unu versin, yeni bir Kalp versin herbirimize, koparsın iblisin bağladığı kalın zincirleri, Kutsal Kanı ile yıkasın bizleri ve günahlarımızdan arındırsın hepimizi, onun bizlere çizdiği yoldan gidelim, İncil’i okuyalım, her Pazar Kiliseye Ayin’e gidelim, birbirimiz için dualar edelim, bizlerin kurtuluşu için kendi öz Oğlunu feda eden Tanrı’dan kendimiz için ve Tanrı’sız yaşamak istiyenler için af dileyelim. O bizlerin dua’sını duyup, merhamet edecektir, kabul edecektir ricalarımızı. O, her birimizi seviyor, her birimize yardım etmek istiyor ve bize sonsuz yaşam, sonsuz mutluluk vermek istiyor, ölümsüzlük vermek istiyor, çünkü kendisi ölümsüz, çünkü kendisi, bizleri kendisi gibi yarattı, yani ölümsüz...
Kayıtlar
